Ana içeriğe atla

Tohumdan Sofraya

Tohumdan Sofraya


Çiftçilik yapmaya karar verdiğinizde ilk öğrendiğiniz şeylerden biri, tohumların aslında küçük mucizeler olduğudur. Elinizde tuttuğunuz minicik bir tohum, toprağa kavuştuğunda adeta sihirli bir şekilde can bulur ve soframıza kadar uzanan bir yolculuğa çıkar. Ama gelin görün ki, bu yolculuk bazen sabır testi gibi hissettirebilir. İşte bu yüzden, çiftçilerin tohumlarla olan ilişkisi de bir sevgi-nefret döngüsüne dönüşür.

Heyecan


Her yıl bahar geldiğinde tohum almak, bir çiftçi için yılbaşı sabahı gibidir. Yeni çeşitler denemek, daha verimli veya lezzetli ürünler yetiştirme umuduyla paketleri açmak, her seferinde çocuklar gibi heyecanlandırır. “Bu yıl harika domatesler yetiştireceğim” diye iç geçirirsiniz. Elinizde tuttuğunuz o küçücük domates tohumlarına bakarken, onları özenle saksılara yerleştirirsiniz.

Ama sonra…

Beklemek, Beklemek ve Biraz Daha Beklemek Tohumları ektikten sonra başlar bekleyiş… Her gün sabah kalkar kalkmaz filizlenip filizlenmediklerine bakarsınız. Sanki her gün filiz çıkacakmış gibi umut dolarsınız. Ama bazı tohumlar acele etmeyi sevmez. O minik yeşil yaprakları görmek için geçen günler bazen aylar gibi gelir. İşte o an sevgiyle başlayan bu hikaye, yavaş yavaş sinir bozucu bir bekleyişe dönüşür. Sanki tohumlar size “Biraz daha sabır” der gibi.

Niye Çıkmıyorsun?


Sonra, bazı tohumlar var ki hiç yüzünü göstermez. Toprağın altında ne olduğunu merak edersiniz. Kazıp bakma dürtüsüne karşı koymak zor olabilir! Neden bu kadar inat ederler anlamak güç. Ya yanlış suladınız, ya toprağı fazla sıkıştırdınız ya da hava durumu tohumların planlarını bozdu… Sonuçta suçlu kim olursa olsun, sizinle tohumlar arasındaki ilişki biraz daha zedelenir.

Filizler Belirdiğinde… Yeniden Sevgi Başlar Ama işte o gün gelir. İlk filizleri gördüğünüzde her şey unutulur. O minik yapraklar size sanki “Merhaba” der. Sanki bir mucizeye tanık oluyormuşsunuz gibi hissedersiniz. Ne kadar zorlanırsanız zorlanın, bu anlar tüm yorgunluğunuza değer. O tohumları filizlendirdiniz, büyüttünüz ve toprağa dikmeye hazırsınız.

Bu döngü her yıl tekrar eder. Bazen tohumlar sizi sinirlendirir, bazen umutlandırır ama her zaman bir şekilde gönlünüzü alırlar. Çünkü ne olursa olsun, o tohumların sonunda sofranıza koyacağınız sebzeye dönüşeceğini bilirsiniz. Bir çiftçi için tohumlar belki de en saf aşk-nefret ilişkisidir. Hem sizi çıldırtırlar hem de mutlu ederler. Ve işin sonunda, her şeye rağmen, onları sevmekten vazgeçmezsiniz.

Yorumlar